Zina
Film Özeti
Banu, Melis ve Jale, öğrenci evinde yaşayan 3 kişidirler. İçlerinden Banu, part-time olarak sekreterlik yapmaktadır ve sürekli arayıp ödeme isteyen kaba müşterilerin sözlü saldırısına maruz kalmaktadır. Jale ve Melis ise çalışmıyordur. Melis, çok üşüyen biridir. Korkusu soğuktur. Banu, artık hastalık hale gelmişçesine telefon sesinden rahatsızlık duyar. Jale ise küçük yaşta başına gelen tecavüz olayı neticesinde kendi kendine düşürdüğü bebeği sebebiyle bebek korkusu vardır. Zorlu geçen hayatları neticesinde yolları, gece kulübünde çalışan Nilay ile tamamen değişir. Nilay başta onları konsomatris olarak kullanır. Paranın kokusunu alan kızlar başta çekingen davransalar da sonradan açılırlar. Hatta daha da ileri gidip daha fazla para kazanmak için müşterilerle birlikte olurlar. Bir gün yolları zengin bir iş insanı olan Ali ile kesişir. Ali, karısının sürekli kendisini gereksiz kıskanmaları ve bunaltmasından sıkılmıştır. Karısı Nazlı’nın yurt dışına gitmesini fırsat bilen Ali, 3 kız ile eğlendikten sonra eve getirip sevişmeye başlar. Nazlı, yurt dışına gitmemiştir ve bir oyun peşindedir. Kocasını suçüstü yakalar. Videolarını çekip, boşanma öncesinde daha beter olmaları adına bir cinci hocaya gider. Kızlar ise olay günü, paraları ödenmeden apar topar evden atılmışlardır. Hoca, sert görünümlü tuhaf ve korkutucu biridir. Müslüman cini olan Faris’in bedenleneceği bir vücut isteyince, Nazlı, pek hazzetmediği komşusu Selin’in fotoğrafını ve olay anında çektiği videodaki kadınların görüntüsü olan fotoğrafı, hocaya teslim ederek oradan ayrılır. 3 kız, paralarını almak adına olayın ertesi günü Ali’nin evine giderler. Kapı açıktır ve dışarıdan kendilerine yaklaşan köpek sesi sebebiyle, korkuyla kendilerini eve atıp kapıyı kapatırlar. Evde yalnız değildirler ve evden kurtuluş yoktur. Evden çıkabildiklerinde kendilerini bir ormanda görürler. Ev başka yerde gibidir. Artık evde esirdirler. Cin, öncelikle Nazlı’nın bedenini kullanır. Nazlı üzerinden birçok kişiye zarar vererek öldürür. Banu korkusu olan telefon ile; Jale korkusu olan bebek ile, Melis ise soğuk ile sınanır. İşkenceler görürler. Melis ise arkadaşlarının ölümünü izler. Kendisini ölmek üzere Nazlı kurtarır ve Nazlı, Melis’e bir makas uzatarak ölür. Melis de o makas ile kendini öldürür. Varlık evden çıkar ve büyü yapan İsrafil Hoca’nın evine gider. Aynaya baktığında ise İsrafil Hoca görünür. Aslında İsrafil Hoca, baştan beri her şeyin bilincindedir. Nazlı’nın masum olmadığını ve onun da bir zina içinde olduğunu cin arkadaşı Faris’ten aldığı bilgilerle bilmektedir. Bu arada İsrafil Hoca’nın ruhu da yüzlerce sene önce yaşamış Şaman kadın Serap Ana ile bağlıdır. İsrafil Hoca’nın ölümü ile Şaman Serap Ana hayat bulur ve dirilir.