Film, Ermenistan’dan İstanbul’a göçmen olarak gelen ailelerin yaşam mücadelesini ve her türlü koşula rağmen çocuklarının eğitim alma gayretini anlatmaktadır. Film boyunca aileleri ile birlikte verdikleri yaşam mücadelesi, gündelik hayatları, geride bıraktıkları yaşamları ve özlemleri dört göçmen çocuğun gözünden anlatılıyor. Belgeselin merkezinde İstanbul’da göçmenlere, mültecilere ev sahipliği yapan göçmen mahallesi yer almıştır. Hikaye, göçmen ailelerin oturduğu ahşap bir binada geçmektedir. Tuvaleti ve mutfağı ortak kullanılan bu binanın üst katında bir odada annesi ve erkek kardeşiyle yaşayan göçmen bir kız çocuğunun, alt katında 5 yaşındaki kızıyla yalnız yaşayan göçmen bir kadının ve en alt katta ise çalışan göçmenlerin çocuklarına küçük bir odada bakan göçmen bir kadının hikayeleri anlatılmaktadır. Tüm karakterlerin biri biriyle bir noktada kesişen ilişkileri ve verdikleri yaşam mücadeleleri ele alınmaktadır. Tanrı Göçmen Çocukları Sever Mi Anne? isimli belgesel filmimiz, birbirine bağlı ve iç içe geçmiş hikayelerden oluşmaktadır. Ailelerinin durumundan dolayı göçmen olarak yaşamak zorunda kalan çocukların gözünden İstanbul’da iyi bir yaşam kurmanın hayaline, göçmenliğin üzerlerinde bıraktığı ağır yükü çocuk yaşlarında sırtlamak zorunda kalmalarına tanıklık ediyoruz. Belgeselde, göçmen çocukların ve kadınların gerçek yaşamları, reel mekanlarda, kendi sesleri ve görüntüleriyle, yaratıcı belgesel sinemanın dramatik öyküleme, estetik ve sinematografik öğeleriyle yer almıştır.