PRENS (1- 8 BÖLÜM)

PRENS (1- 8 BÖLÜM)

Film Özeti

Avrupa’nın ortasında; kuzeyinde Polonya, güneyinde Macar Krallığı, solunda Kutsal Roma İmparatorluğu ile çevrili, haritada bile görülemeyecek kadar küçücük, bir krallık olan Bongomya Krallığı, o gün sınırlarına dayanan Macar tehlikesine karşı tarihi bir strateji toplantısı yapmaktadır. Kral Thun, kendi elleriyle kurduğu bu krallık için kanının son damlasına kadar savaşmak istemekte, en sevdiği çocuğu olan büyük oğlu Thenio da kendisini desteklemektedir. Diğer tarafta ise Kral Thun’un kardeşi, aynı zamanda veziri olan Kalesh ise Macar himayesi altına girmeyi savunmaktadır. Veziri, Kral Thun’un küçük oğlu -bir isim bile vermediği çocuğu- PRENS desteklemektedir. Prens, Kral Thun’un ortanca çocuğudur. Etliye sütlüye karışmayan, kendi dünyasına yaşayan, lüks ve şatafatından ödün vermeyen kısacası kendi huzurunu bozacak bir şey olmadığı sürece elini taşın altına koymayan bir insandır. Ailedeki herkesle hemen hemen aynı mesafededir. Ağabeyi ve tahtın varisi Thenio ve eşi Anarkhia’ya, babası Kral Thun’un ikinci eşi Kraliçe Sion’a ve amcası Kalesh’e de sevgisi aynı derecededir. Kendisine zarar vermedikleri sürece kimseyle sorunu yoktur. Bir tek üvey kardeşi Hasharia ile bağı daha güçlüdür. O gün strateji toplantısı sonrasında Kral Thun savaş kararı alır. Bu kararın onu başarıya götürmesi için Bongom Tanrılarına tapınakta dua ederken Vezir Kalesh kararını tekrar gözden geçirmesini ister. Kralın kararı kesindir. Macarlara teslim olmaktansa yok olmayı tercih eder. Bu sözler Kralın son sözleri olur. Sırtına saplanan kılıç ile oracıkta yere yığılır. Kalesh’in yüzüne bir gülümse yerleşir, karşısında Kralı sırtından vuran yeğeni Thenio vardır. Bongomya’nın kısa tarihi bir kez daha değişmiştir. Kalesh’in planı Macarların himayesine girip, gücü arkalarına almaktır. Bu yüzden ağabeyi Kral Thun’u öldürtmüştür. Thun’un yerine geçen yeni kral Thenio ise daha kontrol edilebilir bir insandır. Kafası bürokratik meselelere pek çalışmaz. Hatta kafası hiç çalışmaz desek daha doğru olur. Ancak Thenio’nun bu eksikliğini tamamlayan eşi Anarkhia vardır. Thenio’ya göre daha hırslı ve zekidir. Macar hayranı olan Kalesh’in kendi çıkarları için Thenio’ya istediği her şeyi yaptıracağını bilir. Anarkhia için bütün bu olanlar içinde kendi konumunu da devam ettirmesi önemlidir. Ancak bunun devam etmesi için dünyaya bir erkek çocuk getirmelidir. Ne yazık ki Thenio ve Anarkhia çiftinin çocuğu olmaz. Tahtın sallantıda olduğunu ve Thenio’nun başına bir şey gelmesi durumunda kendisinin de konumunu kaybedeceğini bilen Anarkhia bulduğu ilk fırsatta Kalesh’i idam ettirmek ister. Ancak karara eski Kraliçe Sion karşı çıkar. Yakın zaman içerisinde hanedan içerisinde iki aile üyesinin ölmesinin huzursuzluk çıkaracağını öne sürerek Kalesh’i sürgün edilmesini ister. Kalesh sürgün edilirken geriye tek tehdit kalmıştır, o da Prens’tir. Tahta çıkmak gibi bir düşüncesi olmayan, kendi dünyasında yaşayan bir insan olsa da Prens de tahttın varisidir. Thenio her ne kadar Prens’in kendisine karşı bir kalkışma başlatamayacağını, kral olmaktan hiç anlamadığını bilse de günler geçtikçe halkın içerisinde giderek popüler olan Prens, Thenio için bir numaralı tehdit haline gelir. Prens’i ortadan kaldırmak ve bunu krallığa yapılan bir suikastmış gibi göstermek için surların dışarısında ava götürür. Planı orada Prens’i öldürmektir ancak işler hiç de istediği gibi gitmez. Orman içinde kamp kurdukları yerde, kafasına uzaklardan gelen bir ok saplanır. Thenio orada yere yığılırken oku geren yayı Kalesh tutmaktadır. Sürgüne gönderilirken Macar suikastçılar tarafından kurtarılmış, başladığı işi (Bongomya’nın teslim olması) bitirmesi için geri gönderilirmiştir. Kalesh’in planı Thenio’yu öldürüp ülkeye kral olarak dönmekti. Kimse Prens’in kral olmasını istemezdi. Ancak atladığı önemli konu vardır; Bongomya inandıkları tanrıların (Bongom dini) yasalarıyla yürütülmektedir. Bu yasa da Prens’in kral olmasını buyurur. Bongomya’nın kısa tarihi bir kez daha değişmektedir. Artık Bongomya’nın yeni kralı Prens, veziri de üvey kardeşi Hasharia’dır. Thenio başına saplanan oka rağmen hayatta kalmayı başarmış ama az olan zekâsı da gitmiştir. Kafasında saplı kalan okun ucuyla birlikte yaşama devam etmektedir. Tüm bu karmaşanın içerisinde gelen acı haber bütün krallığın üzerine kara bulut gibi çökmüştür. Macar prensi, Bongomya’ya gelmektedir. Macarlar için Bongomya küçük önemsiz ve tek lokmada yutulacak bir ülkedir. Ancak güneyinde, doğusunda ve kuzeyinde bulunan diğer krallıkların tehdidi içindeyken böylesine küçük bir krallık için asker gönderip savunmasız kalmak istemezler. Bu yüzden Macar Prens’i durumun ciddiyetini göstermek için Bongomya’ya gider. Prens, Macarlara ne gerekiyorsa vermeye razıdır. Kendi canı hariç. Macar Prens’i Bongomya’ya şartsız şekilde teslim edecekleri antlaşmayı Prens’e imzalatırken Hasharia görüp âşık olur. Ancak Hasharia, Macar Prens’i istememektedir. Bu durum Macar Prens’in gücüne gider. Bu yüzden yeni bir antlaşma yazılması şart olur; Bongomya şartsız bir şekilde teslim olacak ve Bongomya Prensesi Hasharia, Macar Prens’i ile evlenmeyi kabul edecek. Hasharia bu durumu hiç istemese de PRENS kendi canını kurtarmak için antlaşmayı kabul eder. Hasharia, Macarlarla gitmeden önceki akşam muhteşem bir ziyafet verilir. Macar tarafında yüzler gülmektedir. Bongomyalılar da durum pek öyle değildir. Herkesin yüzü beş karıştır. Bir tek PRENS gülüp eğlenmektedir. Macar Prens’i söz alıp herkese hitap ederek konuşmasını yapar. Cümlesinin sonunda ise kılıcını çekip havaya kaldırarak herkesin bu evliliği kutsamasını ister. Masadaki Bongomyalılar da gönülsüz bir şekilde kılıçlarını havaya kaldırırken bir tek PRENS kılıcını çekmez. Gözler PRENS’e döndüğünde belindeki kınından kılıcı çekmeye çalıştığını görürler. PRENS hayatı boyunca kılıç kullanmayı becerememiştir. Fakat bu seferki durum farklıdır. Kılıç kınına yapışmıştır. Ne kadar zorlarsa zorlasın kılıç çıkmamaktadır. En sonunda bütün gücüyle kılıcı çekince, kılıç kınından çıkar ama elinden kaçıp Macar Prens’in boynuna saplanır. Artık savaş kaçınılmazdır. Bongomya strateji salonunda PRENS, komutanlar, soylular, kahinler herkes oradadır. En ufak bir fikre bile bel bağlanacaktır ama ellerinden hiçbir şey gelmez. Yardım isteyecekleri bütün devletlerle PRENS yüzünden kavgalılardır. Vakit iyice daralmaktadır. Macar ordusu Bongomya’ya yaklaşmaktadır. Tam da bu sıralarda Thenio’nun aklı yerine gelmeye başlar. Her şeyi yarım yamalak hatırlar ama yine de Bongomya için başlarında PRENS gibi birisi olmasındansa yarım akıllı Thenio’nun olması daha iyidir. Sarayda herkes çok gergindir. Çünkü Macarlar giderek yaklaşmaktadır. Ayrıca Thenio’nun aklının gidip gelmesi işleri daha da karıştırmaktadır. Öyle ki kendisine oku atanın PRENS olduğunu sanıp idama gönderir. PRENS hayatı boyunca insanlara karşı yaptıklarının cezasını, hiç yapmadığı bir şey yüzünden çekecektir. Zindanda günün ağarmasını beklerken, kapı açılır ve karşında üvey kardeşi Hasharia’yı görür. Hasharia, Prens’i zindandan kurtarır ve birlikte Bongomya’dan kaçarlar. Fakat çok fazla ilerleyemeden Macarların eline düşerler. Macarlar ellerindeki tutsakların Bongomya Prensi ve Prensesi olduğunu öğrendiklerinde, deyim yerindeyse bayram ederler. Ancak PRENS, Bongomya’dan kendi isteğiyle Macarlara katılmak için kaçtığını, ağabeyi Kral Thenio’nun Macar Prensi’ni öldürdükten sonra orada durmak istemediğini söylese de Macar Kralı şüpheyle yaklaşır. Prens’in biraz şansının yardımı biraz da salaklığı yüzünden kamp yerinde krala düzenlenen suikastları önlemesi (birkaç suikastı kendi gerçekleştirse de) onun Kral’ın gözüne girmesini sağlar. Kral bu yeni tanıdığı adamın cesaretine ve duruşuna hayran kalır ve onu yanında Bongomya’ya savaşa götürür. Bongomya surları önünde beş bine yakın Macar ordusu intikamlarını almak ve Bongomya’yı yerle bir etmek için beklemektedir. Karşılarında duran Bongomya surlarının içerisinde beş yüz, bilemedin altı yüz Bongom askeri vardır. Tarihe Birinci Kelebek Muharebesi olarak geçen, Bongomya-Macar Savaşı bu olaylar çerçevesinde başlayacaktır. Macar Kral’ı atını öne doğru sürer. Surların ortasında Kral Thenio’yla görüşüp kellesini vermesini isteyecektir, böylece halkı zarar görmeyecektir. Macar Kralı’na PRENS de eşlik eder. Savaş alanın ortasında Thenio, Macar Kralı, Prens ve Hasharia vardır. Prens için son bir şov zamanıdır. Macar Kralı’nın yüzüne oğlunu kendisinin öldürdüğünü söyleyip atını Thenio’nun yanına çeker. Aslında belki Macar Kralı’nın niyeti, Thenio’nun kellesini aldıktan sonra Bongomya’yı himayesi altına alıp başına da PRENS’i getirip sonrasına karışmamaktı. Tabii az önce Prens’in söyledikleri duymadan önce... Ancak PRENS için tek bir gerçek vardır: “Biz Bongomyalıyız biz de yamuk olmaz”

Değerlendirme ve Sınıflandırma Sonucu

İşaret ve İbareler
6 Yaş ve Üzeri İzleyici Kitlesi İçindir. 10 Yaş Altı İzleyici Kitlesi Aile Eşliğinde İzleyebilir. Şiddet veya Korku Unsurları İçerir. Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranışlar İçerir.

Film Bilgileri

  • Tür : Komedi
  • Yapımcı : TURAZ BİLİŞİM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
  • Vizyon Tarihi :
  • Süre : 353 dk
  • Dil(ler) : Türkçe
  • Yönetmen : BÜLENT İŞBİLEN
  • Senarist : Giray Altınok,KEREM ÖZDOĞAN
  • Oyuncular : Giray Altınok,HÜSEYİN AVNİ DANYAL,SERDAR ORÇİN