Cuma üniversite hastanesinde tamirci olarak çalışmaktadır. Bozulan bir klimayı taşımak için bir sedyenin üstündeki siyah torbayı, siyah çöp torbalarının arasına atar. Attığı torbanın içinde, anatomi dersinde kadavra olarak kullanılacak bir ceset vardır. Personel kayıp kadavrayı aramaya başlayınca Cuma başına bela aldığını anlar. Ceset torbasını bulmak için hastane dışındaki konteynırlara bakar. Çöp kamyonu gelmiş ve bütün konteynırları boşaltıp gitmiştir. Cuma hemen ambulans şoförü Hulusi’yi ikna ederek çöp kamyonuna yetişmek için yola çıkar. Fakat anayolda bir kaza görürler. Bir cenaze aracı arkadan bir arabaya çarpmıştır. Yerde yatan bir yaralı vardır. Hulusi yaralıyı hastaneye götürmek için kaza yerinde durur. Arabanın şoförü Zeki, yaralı yatan Danyal’a çarptığını söyler. Birden frene asılıp durmuş ve arkasındaki cenaze aracı da ona çarpmıştır. Danyal baygındır. Cenaze aracı şoförü Emrah da başını vurup bayılmıştır. Hulusi ve Zeki yerde yatan yaralıyla ilgilenirken, Cuma cenaze aracının kasasına çıkar. Tabutun yanında gelinlik giydirilmiş cansız manken görür. Cuma gelinlikli cansız mankenin orada bulunmasına hiçbir anlam veremez. Ancak onun derdi cesedi gizlice çalıp hastaneye götürmektir. Cuma kaşla göz arasında cenazeyi tabuttan çıkarır, onun yerine cansız mankeni koyar. Cuma cenazeyi ambulansa saklar ve sonra yaralı Danyal’ın sedye ile ambulansa taşınmasına yardım eder. Kendisine gelen cenaze aracı şoförü Emrah köydeki namaza yetişmek için yola çıkar. Arabasıyla Danyal’a çarptığını sanan Zeki karakola gidip ifade vermek için yola koyulur. Aslında kaza şöyle meydana gelmiştir: Nezihe’nin beklediği gelinliği taşıyan kamyonet bir çukura girmiştir. Kasasındaki cansız manken sarsıntı nedeniyle uçmuş, arkasından gelen arabanın kaputuna çarpıp havalanmıştır ve cenaze aracının üstünden uçarak, cenaze aracına arkadan tutunmuş olan Danyal’a çarpmıştır. Danyal köydeki cenazeye yetişmek için kasaya tutunmuştur ve anında başına bu kaza gelmiştir. Cansız mankenin düştüğünü fark etmeyen kamyonet şoförü yoluna devam edip gitmiştir. O sırada telefonla görüntülü konuşan Zeki arabasına bir mankenin çarptığını göremez ve bir yayaya çarptığını sanır. Cenaze aracını süren Emrah, önündeki araba birden frenle durunca ona çarpar ve başını çarparak bayılır. O da gelinlikli mankeni görmemiştir. Nezihe beklediği gelinlik gelmediği için küplere biner, çünkü ertesi gün düğünü vardır. Damat Zeki gelir, yolda bir yayaya çarptığını, adamın komada olduğunu söyler. Zeki ve Nezihe birlikte karakola giderler. Zeki karakolda ifade verir, yayaya çarptığını, adamın yaralı olarak ambulansla hastaneye götürüldüğünü söyler. Hastanede gözünü açan Danyal kendisine araba çarpmadığını, cenaze aracının kasasına tutunduğu için gökten gelen bir meleğin kendisine kafa attığını söyler. Anatomi dersinde Profesör Cazım kadavranın örtüsünü kaldırır, ölen adamı iyi tanıyan bir öğrenci (Sude) düşüp bayılır. Cuma yediği haltın ortaya çıkmasını önlemek için paranormal hadiseler cereyan ettiğini, bu olayların sır gibi saklanması gerektiğini söylemektedir. Hastanede her şey karışır. Saçmaladıklarıyla bardağı taşıran Cuma işinden kovulur. Mezarlıkta tabutu açan köylüler gelinlikli cansız mankeni görünce önce akılları karışır. Ölen adam Kısmet Baba olarak tanınan muhterem bir kişidir. Bir sürü gencin onun kerametiyle evlendiğine inanmaktadırlar. Bu nedenle tabuttaki gelinlikli cansız mankenin de bir keramet olup olmadığını tartışırlar, ancak Kısmet Baba’nın eşi Sema bunun bir itibar suikasti olduğunu söyleyince, köylüler ellerinde küreklerle koşa koşa gider, cenaze aracının şoförü Emrah’a saldırır. Emrah canını zor kurtarır. Cuma kazazede Danyal ile birlikte karakola gider. Birlikte ifade verirler. Danyal kendisine araba çarpmadığını söyler. Gökten gelen bir meleğin kafa attığını yeniden söyler. Bu kez karakolda kafalar karışır. Cuma, bütün suçu Profesör Cazım’a atan bir hikaye uydurur. Bu sırada cenaze aracı gelir, Emrah karakola sığınır. Peşinden öfkeli köylüler de gelir. Cenazelerine yapılan itibar suikastini protesto etmek için gelinlikli mankeni yakarlar. Sipariş verdiği gelinliğin yakıldığını gören Nezihe sinir krizi geçirir. Karakola giren Sema, rahmetli eşine yapılan itibar suikastinin hesabını sormaktadır. Karakol hepten karışır. Cuma krizden paçayı kurtarmak için akla karayı seçer. Fakat ölümcül kazaların ardı kesilmez, her şeyi daha beter hale getirir.