Film Özeti
Bir genç çift, saçma sapan bir kavga ve yanlış anlama sonucu karakola düşer ve oradan kurtulabilmek için arkadaşlarını, tanıdıkları seferber ederler. Bir gün içinde çeşitli toplumsal kesimlerden bir çok insan bu küçük olayın çevresinde karşılaşır, belki bir daha hiç görüşmemek üzere ayrılırlar.1985 yazı. Sinema okulu mezunu bir genç çift, Hakan ve Gaye, kısa bir ziyaret için geldikleri İstanbul’da, okuldan arkadaşları Selen’in evine uğrarlar. Hakan bir yıl önce Selen’den bir kaset ödünç almış ve bir türlü geri verememiştir. Selen kaseti ısrarla geri ister, çünkü ayrıldığı sevgilisi, Yeşilçam starı Orçun evde doldurup hediye etmiştir kaseti. Hakan ve Gaye Selen’in Şişli’deki evine varırlar ama Selen yoktur. Hakan terastan Selen’in evine bir geçiş olduğunu bilmektedir, oradan uzanıp kaseti güvenli bir şekilde eve atmak ister. Ama terasa çıkarken apartmanın kapıcısı Durmuş’a yakalanır. Durmuş onları hırsız sanır. Kavga ederler. Gaye kazara iterek Durmuş’un merdivenden düşmesine sebep olur. Tüm apartman ahalisi olaya karışır. Karakolluk olur, kendilerini Şişli karakolunun “rengarenk” ortamında bulurlar. Karakolun komiseri Şevket, sertliğiyle bilinen adı Şevkat’e çıkmış bir polistir. Fakat o gün Şevket için çok zor bir gündür. Doktor arkadaşı kanser şüphesiyle bir takım test örnekleri almıştır ondan. Test sonuçları gelene kadar Şevket derin bir hayat muhasebesi içindedir, kafası karışıktır. Apartmanda, apartmanın eski sahipleri Fazıla Hanım ve kocası emekli albay, artık her şeyi yavaş yavaş unutan Burhan Bey apayrı hikayeler yaşarlar. Kapıcı Durmuş’un karısı Hatun onlara yemek yapar. Durmuş’u birlikte bekler, sohbet ederler. Hakan ve Gaye arkadaşları Selen’e ulaşmaya çalışırlar. Reji asistanı olan Selen Kapadokya’da çekime gitmiştir. Onu bulabilmek için yine okuldan arkadaşları yönetmen adayı Fırat’ı ararlar. Fırat eski sevgilisi Ceren’i arar.Bir araya gelirler,Selen’e ulaşmaya çalışırlar. Bu arada eski aşkları alevlenir, önce kavga eder sonra sevişirler. Selen’i aramayı bir süre için unuturlar.Durmuş hastaneden darp raporu alır, vücüdunda ciddi bir yaralanma, şikayete konusu olacak bir durum yoktur. Komiser ona eve gitmesini söyler ama Durmuş kendisini aşağılanmış hisssettiği için karakolda olay çıkarır, sandalyeler uçar.Durmuş karakoldan atılır. Hakan ve Gaye’nin suçlanabileceği tek bir durum kalmıştır: “Haneye tecavüz”. Bunun için de Selen’in ortaya çıkması şarttır. Selen karakolu arar ama komiser onun “Şikayetim yok, onlar benimarkadaşım” talebini kızgınlıkla red eder. Hakan ve Gaye bütün bir günü karakolda, her an savcılığa sevk edilip tutuklanma tehlikesi altında, şehrin her tür suçlusu ve garibanı ile iç içe geçirirler. 45 yaşlarında eski bir seks işçisi olan ve onlara Şevket’le yaşadığı aşkı, Yılmaz Güney’in bir filminde figüran oluşunu anlatan Şermin de karşılaştıkları yüzlerden biridir. Sonuçta Fırat ve Ceren, Selen’in eski sevgilisi, Yeşilçam yıldızı Orçun’u bulurlar. Orçun olaya dahil olur ve eski Türk filmlerindeki kahramanlar gibi karakola bir “antre” yaparak Hakan ve Gaye’yi kurtarır.Hep birlikte bir meyhaneye oturur hem hasret giderir, hem de günüdeğerlendirirler. Hakan kaseti Orçun’a vermek ister ama çantasında aradığında her şeye sebep olan kasetin karakolda kaybolduğunu anlar.Geceyi karakolda geçiren yaşlıca bir evsiz oturduğu bankın altında kaseti bulur. Üzerindeki elle yazılmış albüm ismini görür: “Oregon”. Küçük bir çatışmadan parlayan bir kavga, giderek içinde yaşadığımız toplumun daha derindeki çatışmalarına da ışık tutar. 35 yıl önceden, sanki bugünden çok farklı gibi görünen ama bugünün tohumlarını içinde taşıyan bir zamandan toplumsal bir kesit izleriz.