MİR'AT İBLİSİN LANETİ
Film Özeti
Betül, Eser, Tunç ve Esra ilk gençlik yıllarından beri birbirlerini tanıyan ve o dönemden sonra da hiç kopmamış dört arkadaştır. Zaman içinde birbirlerinin hayatlarına çok şey katmışlar ve yıllardır zamanlarının çoğunu bir arada geçirmektedirler. Her ne kadar ilişkileri arkadaşlık olarak başlamış olsa da geçen yıllar içinde değişen duygular sebebiyle birbirlerinden etkilenme durumları da kaçınılmaz olmuştur. Aradan geçen birkaç yıl sonrasında Eser ve Betül birlerine aşık olup çift olmuşlar; Esra ise Eser’e karşı gizliden beslediği sevgiyi saklamak zorunda kalmış ve platonik bir aşık, durumun çaresizliğinin farkında olarak iyi arkadaş rolünde devam etmekte, Tunç ise daha gördüğü ilk dakikadan etkisi altına girdiği Esra’dan hoşlanma halinin zamanla bağımlısı olmuş ve zaten içe kapanık, ketum karakterinin, bir de bunun üstüne Esra’nın onu sürekli ezmesi, görmezden gelmesiyle yaşadığı duygu hali iyice takıntılı ve saplantılı bir kara sevdaya dönüşmüştür. Herkesin kendince bir hali olmasına rağmen hepsi bir diğerinin aklı ve kalbinden bir haber hayatlarına devam etmektedirler. Yoğun çalışma hayatının stresinden kaçmak için tatil planları içerinde olan dörtlümüz, bir akşamüzeri Tunç’un yazları turistlere kiraya verdikleri tatil villasına bu sene hep beraber gidip kafa dinleme teklifi ile yola çıkarlar. Bu ev Tunç daha çok küçük bir çocukken bir gece ailesini kaybettiği ve kendisine onlardan kalan mal varlıklarından biridir. Varlıklı bir ailesinin olmasından sebep Tunç ailesini kaybettikten sonra maddi sıkıntı çekmeden akrabalarının desteği ile büyümüş biridir. Tek bir ayrıntı dışında; Tunç o geceden sonra bir daha asla aynaya bakmayacak kadar değişmiş, gerekmedikçe konuşmayan gizemli fakat dışarıdan son derece sakin ve iyi kalpli görünen bir birey haline dönüşmüştür. Tunç’un ailesiyle ilgili ilgili geçmişinden ve çocukluk yıllarındansa arkadaşlarının haberi yoktur, çünkü bu konuda her zaman oldukça hassas ve sert tavır koyan Tunç konuyu kapatmıştır. Gençler eve geldiklerinde ilk birkaç gün gayet hoş ve güzel geçmiştir. Herkesin keyfi oldukça yerindedir. Ta ki; bir gece Esra, Tunç’un kendisini ısrarla yerleştirdiği odadaki aynaya dokunması ve Tunç’un ailesinin katlolmasına sebep olan o lanetin şimdi ortaya tekrar çıkması ve bu dörtlünün hayatını mahfedecek olmasına dek… Yıllarca herkesten sakladığı bu gizem Tunç’un yaşadığı saplantılı aşktan sebep Esra ve aşık olduğu adam olan Eser’den intikam almak istemesi ile tekrar gün yüzüne çıkacak. Tunç aslında diğerlerinin düşündüğü kadar iyi biri değildir o andan sonra ve lanetten etkilenecek diğerleri için oldukça deşhet ve korku dolu anlar başlayacaktır. Aynadaki lanet ve doğaüstü varlıklar serbest kaldığında villanın kapıları kilitlenir ve evdekilerin dış dünyayla ilişkisi kesilir. Lanet, ortaya çıktığında evde var olan bir kişi dışında herkes ölmek zorundadır, bu sayede anlaşma tamamlanıp lanetin isteklerini yerine getiren kişi serbest kalacaktır. Tunç yıllar önce farkında olmadan bu anlaşmayı ailesini feda ederek yapmış ve şimdi dokunulmazdır. Fakat bu işler lanet için de biraz farklı olacaktır çünkü Esra’nın bugüne kadar kimsede olmayan ilahi bir dokunulmazlığı vardır. Ailesinin daha o doğmadan önce yaptırmış oldukları bir koruma cevşeni, laneti alt etmek için Esra’nın en büyük yardımcısı olacak ve aklını Eser ve Betül’ün aksine koruyabilmesine yardımcı olacaktır. Kimsenin birbirine güvenme şansının olmadığı, her dakika ve saniye dehşetin daha ağırlaştığı bu tatil kapanında hayatta kalanın kim olacağını sağduyu ve farkındalık belirleyecektir. Laneti yok etmek için ihtiyaç olan tek şey aslında yine evdeki başka bir eşyada gizlidir. Buna ulaşabilecek ve kullanabilecek tek kişi ise Esra’dır. Ya doğru seçimi yapacak ve sağ kalacaklar ya da lanetin yeni kurbanları olup yok olmaları an meselesidir…