Film Özeti
Yıllar önce köylerden birinde iki yetim genç varmış; Bahri ve Ali İhsan. Köylerinde yetimlikleri hep yüzüne vurulup itilip kakılınca sevdiklerini de alıp uzak bir yere kaçmışlar. Sadece ağaçların ve tarlaların olduğu koca bir alana, ellerindeki avuçlarındakileri yatırıp iki göz dam yapmış, tarlaları çevrelemişler. Çok çalışmış çok ekmişler… Bir de yemin etmişler; eğer garibanın biri bi gün sevdiğini alıp gelirse ona da dam yapacak, ekin ekeceklermiş. Hal böyle olunca duyan garibanlar sevdiklerini kapıp gelmişler. El ele verip dam da yapmışlar, ekin de ekmişler. Böyle böyle koca bir köye dönüşmüş o boş ağaçlık alan. Bahri ve Ali İhsan’a minnet duymuş tüm gelenler. Ancak bir gün Bahri ile Ali İhsan’ın arasında bir anlaşmazlık çıkmış. Ali İhsan demiş evleri boyarken duvarlarına kırmızı kuşak çekelim, Bahri demiş hayır çekmeyelim. Kalplerinde kötülük olmayan insanlar kavga etmez, küserler. Hem de büyük büyük nefretlerle değil, basit nedenlerle çocuk masumiyetinde küslükler… Ali İhsan’ın dam yapmasına yardım ettiği aileler bir yana Kuşaklılar diye ayrılmış, Bahri’nin yardım ettikleri Kuşaksızlar diye. Vefa duygusu bu kolay mı? Sorgusuz sualsiz ikiye ayrılmışlar. Köyün evlerinin yarısı kırmızı kuşaklı, yarısı düz beyaz boyalı olmuş. İki bakkal, iki kahvehane… İkindi ezanına kadar bir tarafın çocukları sokakta oynarken, ikindi ile akşam ezanı arasında diğer tarafın çocukları sokağa çıkarmış. Bir tek camide namazlarda yan yana gelirlermiş ki orda bile ayrık saflar tutarlarmış. Birbirlerine kız alıp vermeyi de bırakmışlar. Yıllaaarrr yıllarrr geçmiş. Sene olmuş 92... Bahri ve Ali İhsan’ın çocukları büyür, torunları olur. Onlar bile evlenecek çağa gelirler… Öte yandan köyün gençleri bu küslük ve ayrımcılık olayına içerleyip bir yol bulmak isterler. Özellikle de Harun ve Arif. Harun ve Arif sırf bu ayrım yüzünden sevdikleri kızların başkalarına verileceğinden korkarlar. Bu küslüğü bitirmek için her şeyi yapmaya hazırdırlar. Akıllarına ilk gelen şey, TRT’nin pembe dizi yayınlamaya başlamasından sonra unutulan yazlık sinema etkinliği düzenlemek olur. Böylece herkes yan yana oturabilecek eski günlere dönebileceklerdir. Düşündükleri olmaz ama kendi düzenledikleri etkinlikte izledikleri bir Türk Filmi akıllarına yeni bir fikir getirir. Düşman aile çocuklarının birbirlerine aşık olup düşmanlığı bitirmeleri. Artık Harun ve Arif’in tek hedefleri vardır o da Bahri’nin torunu Ayşen ile, Ali İhsan’ın torunu Ferit’i birbirine aşık etmek. Ancak Ferit daha ortaokul çağında köyden ayrılıp şehirde okur ve doktor olunca bir daha köye dönmez. Uçarıdır Ferit, sıkıntıya köy hayatına gelemez. Ayşen ise okuyup öğretmenler olur ve kendi köyüne atanır. Ayşen ile Ferit’in birbirlerine aşık olabilmesi için önce Ferit’i köye getirmek ve orda kalmasını sağlamak gerekir. Hikaye de burada başlar… Harun, Arif ve kimsesiz olduğu için tüm köyün analık babalık ettiği genç Gürcan bu küslüğü bitirmeye yemin ederler. Bunun için de türlü eğlenceli durumların içine düşerler ancak asla pes etmezler.
Değerlendirme ve Sınıflandırma Sonucu

