KESİŞME: İYİ Kİ VARSIN EREN BÜLBÜL
Film Özeti
Ayşe Ana, Eren Bülbül’ü Maçka’da doğururken, aynı zamanda Ankara’da bir asker olan Ferhat Gedik de yeni baba olmuştu. Daha Eren’in hayata adım ağı o ilk günden Ferhat ile kaderleri kesişmeye başlamış bile... Dünyanın öbür ucunda; uzak doğuda, merdiven al bir silah atölyesinde ürelen kurşunlardan biri, uyuklayan bir çalışanın hatası yüzünden hafifçe çizilerek kolilenmiş ve kendi yolculuğuna başlamıştı… Eren ve Ferhat, yıllarca birbirlerini hiç tanımadılar bile. Eren Karadeniz’de yaylalarda yaşayan fakir bir ailenin çocuğu olarak hayata tutunmaya çalışırken; Ferhat ve eşi Cemile neredeyse her üç yılda bir yollara düşüp Türkiye’nin farkı bir bölgesinde görev yapıyorlardı. Bu birbirinden çok uzak görünen iki kişinin kaderleri aslında defalarca kesişmiş, ama kader onlara “zamanı geldi” diyene kadar bunu fark etmelerini de engellemişti. Ferhat Hakkari’de vatanı için çabalarken, Eren de çocuk yaşta hayan zorlukları ile mücadeleye başlamış bile… İkisi de çok çalışlar; çok fedakarlık eler. Tüm bu zorlu hayatlarının içinde de hep yaşama tutundular; gülümsediler, inandılar, sevdiler. Onlar birbirlerine yaklaşkça uzak doğu’dan yola çıkan o “yaralı kurşun” da gün geçkçe onlara yaklaşıyordu. Ferhat’ın yeni görevi sebebiyle Maçka’ya tayini çıkğında, onun mücadele eği kötülükler de Eren’in yaşadığı köye gelmiş; küçük evin kapısından içeri kadar girmişti. Ferhat son bir görev diyerek ailesini arkada bırakmıştı. Eşi Cemile’ den son bir fedakarlık istemiş; sonrasında ailesine, çocuklarına tüm zamanını vereceğini söylemiş. Düşmanı ile gönülleri fethederek, samimiye, sözcükleri ile ikna ederek savaşan kahraman bir asker ile, o askerin televizyondan kendisine kadar ulaşan başarılarından etkilenerek “en büyük hayalim asker olmak” diyen bir Türk genci; buluşmuş beraber bir yolculuğa çıkmışlardı; ikisinin hayatları kesişğinde, aslında geri sayım da tamamlanmak üzereydi.