Cengis T. Asiltürk’ün Büyülü Gerçekler ve Albatros’un Yolculuğu filmlerinden sonra yazıp yönettiği üçüncü sinema filmidir. Kelebeklerin Çığlığı, dört epizottan oluşmaktadır. Her epizot birbirleriyle bağlantılıdır. Dolayısıyla, kendi içinde bütünlüklü dört epizot esasa büyük bir bütünü, yani bütün bir filmi oluşturmaktadır. İlk epizotta; Barkan karakteri, kör bir adama kitap okuyarak yazarlık serüvenine başlar. Barkan yazdıkça filmin hikâyesi canlanır. Dolayısıyla da onun yazdıklarını izleriz. Bu epizotta, Barkan’ın şizofren ağabeyi Hayri İrdal bir yönetmendir. Hayri, film çekerken Rüya adında bir kızı kafasında yaratır. Hayri Rüya’nın izini kaybeder. İstanbul’un her yerinde Rüya’yı ararken değişik maceralar yaşar. İkinci epizotta; Hayri sokaklarda yaşayan Palikarya adındaki serseriyle tanışır. Böylece Palikarya’nın tuhaf serüvenine tanık oluruz. Palikarya, gençlik yıllarında bir kıza âşık olmuştur. Palikarya epizot boyunca o aşkın hikâyesini Hayri’ye anlatır. İzleyici de yine Barkan’ın yazdığı bir roman olarak bu hikâyeyi izler. Üçüncü epizotta; Barkan yazdığı romanları ünlü yazar Ülfet Seher’e satmaktadır. Yaşlı ve dâhi yazar Reşat ile onun romanlarını da kendi adına yayınlamak isteyen Ülfet arasında etik bir çatışma ortaya çıkar. Dördüncü epizotta, evli bir adamla olan Hüseyin ile onunla yasak aşk yaşayan Büşra’nın serüveni yer alır. Büşra, yaşadığı bütün acıları bir roman haline getirmek ister. Barkan’la anlaşır ve yaşadıklarını ona roman olarak yazdırır. Böylece, Barkan’ın serüveni üzerinden bütünlüklü bir film ortaya çıkar.