Hacivat ve Karagöz, uzun bir yolculuktan sonra memleketlerine dönmek üzere bir at arabasında seyahat etmektedirler. Ancak yolculukları sırasında arabanın kontrolünü kaybederler ve absürt bir şekilde uçurumdan düşerler. Neyse ki bu sadece bir rüyadır. Gerçekten köylerine döndüklerinde ise köylülerin onları nüfustan bile sildiğini fark ederler.Bu durumu tersine çevirmek için köylülerin sevgisini kazanmak adına herkese yardım etmeye karar verirler. Ancak Karagöz’ün sakarlıkları ve ikisinin de aşırı iyi niyetli ancak beceriksiz oluşu, işleri düzeltmek yerine daha da kötü hale getirir. Oduncuya yardım etmek isterken odunlarını uçururlar, kömür taşıma işinde işleri tersine çevirirler, hasta ziyaretini düğün sanarak kaotik bir eğlence başlatırlar.Her ne kadar Karagöz ve Hacivat kendilerini köylerine yeniden kabul ettirmek için çabalasa da, aksilikler ve absürt yanlış anlamalar peşlerini bırakmaz. Bir noktada köylüler tarafından kovalanmaya başlanırlar ve yine büyük bir karmaşa yaşanır.En sonunda iki köyün ortak kullandığı ve kritik öneme sahip un değirmenini de yıktıklarında köylüler onları cezalandırarak aslında gerçek olmadığını düşündükleri bir hazineyi bulmaları için görevlendirirler. Karagöz ve Hacivat yeniden yollara düşerler ve ip uçlarını izleyerek hazineyi yine sakarlıkları neticisinde bulurlar.Sonunda, tüm olanlara rağmen, köylüler onları affeder. Hacivat ve Karagöz, türlü maceralardan sonra tekrar kabul gördükleri köylerine geri dönerler. Fakat her şey düzelmiş gibi görünse de, yeni bir aksiliğin kapıda olduğunu hissettirerek hikâye sona erer.Bu hikâye, klasik Hacivat ve Karagöz geleneğini modern ve absürt bir komedi anlayışıyla harmanlayan, dinamik ve eğlenceli bir anlatımla sunulmaktadır.