1990'lı yılların başında Urfa'da yapımına başlanacak olan baraj inşaatı, bölgedeki arazilerin değerine değer katmış ve açgözlü birçok tüccarı adeta akbaba gibi bölgeye çekmiştir. Dağlı ailesinin reisi Yaşar, nesillerdir kök saldıkları ve maddi değerinin yanısıra manevi açıdan da kendisi için önem arz eden topraklarına gelen tekliflere bir türlü olumlu yanıt vermiyordur. Bilmediği şey ise en son teklifin para ile değil hayatları karşılığında arazilerini vermesi yönünde olacağıdır. İstanbul'da faaliyet gösteren büyük bir gayri meşru imparatorluk göz diktiği o paha biçilmez toprakları elde edebilmek adına bölgede yerel bir çeteye işi paslar. O çete üyeleri de bildiği tek yöntem olan zorbalığa başvurarak Yaşar'ı ikna etmeye çalışır. Başarılı olamayacaklarına kanaat getirdiklerinde ise son çareyi Doğulu ailesini tamamen ortadan kaldırmakta bulur. Lakin onların bilmediği şey, Yaşar'ın askerde bir oğlunun daha olduğudur. Fırat Doğulu, zorlu geçen askerlik vazifesini tamamlamış, askerde tanıştığı ve kısa sürede can kardeşi oldukları Kadir’le birlikte aldıkları teskereyle memleketlerine dönüyorlardır. Bindikleri otobüste bundan sonraki hayatları ile ilgili hayallerini birbirleriyle paylaşsalar da her ikisinin kaderi önceden çizilmiştir fakat henüz bundan ikisinin de haberi yoktur. Urfa Cesur otobüsü, Siverek’te durur iki kardeş helalleşir, Fırat doğulu otobüsten iner. Onu karşılamaya sadece kötü haberi verecek olan köylüsü Müslüm gelmiştir. Memleketine dönen Fırat, aile üyeleri için hazırlanmış olan toplu mezarlığı ziyaret eder ve onların huzurunda intikam yeminleri eder. Fırat, Urfa'nın en çok korkulan çetesi olan ve bölgede kimselere huzur vermeyen bahozları tek tek avlamaya karar verir. 3/4 tanesini öldürdükten sonra sıra çöl akrebi Ökkeş'e gelmiştir. Ökkeş’i öldürürken, Ökkeş bu işin arkasında İstanbul’da bir arsa mafyası ekip olduğunu söyler… Ailesinin gerçek katili olan İstanbul'un en büyük mafya babalarından Orhan Çandarlı'yı öldürmek için memleketinden ayrılır. Hayatında ilk defa İstanbul'a gelen Fırat, bu koca metropolde insanlara sorarak Orhan Çandarlı'yı bulamayacağını anladığında çareyi askerden can arkadaşı Kadir’i ziyaret etmekte bulur. Ne de olsa bu hayatta bir tek ona güvenebileceğinin farkındadır.