Ali Candemir, ekranlarda ene rjik bir "yaşam koçu" olarak tanınsa da aslında içten içe tükenmiş, kendini sıradan bir hayatında sıkışmış hisseden bir adamdır. Bir gün rutin bir kontrol sonrası beyninde tümör olduğunu öğrenir ve bir anda sıradan hayatının aslında ne kadar kıymetli olduğunu fark eder. Önünde uzun bir savaş vardır. Çocukluk arkadaşları Volkan ve Ceren her zamanki neşeli halleriyle Ali'nin moralini yüksek tutmaya çalışır. Kemoterapi odasında başlayan dostluklar, birlikte söylenen şarkılar ve küçük anların içindeki kahkahalar Ali'nin yeniden hayata karşı umutlanmasını sağlar. Ama onun bu derin karanlığını aydınlatacak en parlak ışık birden hayatına giren hemşire Güneş olacaktır.