AŞK TESADÜFLERİ SEVER 2
Film Özeti
Filmimiz 1960'ların başında, İstanbul Balat'ta Türklerin ve Rumların bir arada yaşadığı, bir ucunda kilise, bir ucunda cami olan, barış ve huzur içinde bir mahallede başlar. Mahallenin yakışıklı delikanlısı Niko, okulun önünde görür Sema'yı ilk defa... Fonda radyoda çalan şarkının atmosferinde, 17 yaşındaki güzeller güzeli Sema ilk görüşte büyüler Niko'yu... "İki insanın birbirinin kaderi olacağını bilmeden, öylesine karşılaştıklarını zannettikleri, oysa birbirlerinin hayatını sonsuza kadar değiştireceklerinin gizli bir akdi olan mucizevi bir an... " Aynı şarkı, paralel kurguda bizi 2011 senesine, İstanbul'dan Ankara'ya, başka bir karşılaşmaya taşır. Popüler bir barın sahnesinde genç ve güzel bir kadın söylemektedir şarkıyı. Defne, hem kendi grubuyla şarkı söyleyen, hem de konservatuarda ders veren, kalbi kırık genç bir kadındır. Arkadaşlarıyla eğlenmeye gelen Kerem ise sosyal medyada yüzeysel ilişkiler yaşayan, kalbini kimseye açmayı becerememiş bir modern zaman delikanlısı... Onlar günümüzün aşktan umudunu kesmiş, mutsuzlukla boğuşan kadını ve erkeğidir. Defne şarkısını söylemeye başlar ve Kerem’in gözleri Defne’ye kilitlenir. Bardaki uğultu ve gürültü kaybolur, sadece Defne’nin sesi kaplar mekanı. Bir an sonra Defne de onu fark eder. "Zamanın ötesinden gelen bir tanışıklık, belki bir çekim, her ne ise aralarındaki ikisi de gözlerini alamaz birbirinden... Kadersel bir aşkın kıvılcımlandığı ilk andır bu ve geçmişin düğümleri de bu aşkın içinde çözülecektir." Bu büyülü anlarla başlayan iki aşkın ilk adımları paralel kurguda devam eder. Aşkını kelimelere dökmeye çalışan Niko'nun mektupları, elinde telefon en etkileyici mesajı bulmaya çalışan Kerem'in heyecanıyla iç içe geçer. Bir mektup elden ele ulaşır Sema'ya, utanarak alır. Bir arkadaşlık isteği düşer Defne'nin facebook profiline. Eş zamanlı iki aşk başlar ve film aradan geçen 50 yılın yarattığı değişiklikleri fonuna alarak, iki dönemin ilişki ve aile temalarının da kıyasladığı, nostalji ve modernizmi harmanlayan tempolu bir yolculuğa çıkarır bizi. Niko ve Sema'nın aşkı, zamanın ruhuna uygun olarak küçük tatlı heyecanlar içinde başlar ve adım adım büyüyerek bizi içine çeker. Yazılan mektuplar mahallede kaçamak buluşmalara, çay partilerinde edilen danslar evlilik hayallerine dönerken, radyolarda Yunanistan'la gittikçe tırmanan ilişkilerle ilgili haberler vardır. Toplumun giderek artan tansiyonunda, bir Türk kızı ile Rum delikanlının aşkı kabul görecek gibi değildir. "Onları bir araya getiren kader, aralarına şeffaf bir duvar örmeyi de başarır." Kerem ve Defne'nin ilişkisi ise, çok yoğun hislerle, çok hızlı gelişir ve kısa zamanda beraber yaşamaya başlarlar. Onların aşkında, Niko ve Sema’nın yaşadığı gibi engeller olmasa da , daha fenası, kendilerinin koyduğu engeller vardır. Defne'nin geçmiş kalp kırıklıkları ve güvensizlikleri, Kerem'in içine kapalı tavrı karşısında giderek büyür. Kerem'in Defne'ye anlatamadıkları mutlu günlerine gölge düşürmeye başlar ama bazı çocukluk yaralarını konuşmak o kadar da kolay değildir… Sema ve Niko'nun dünyasında yalnızca aşk olsa da, gerçek dünya acımasızdır. Kıbrıs'ta gerginlik büyümektedir ve 1963'ün son günleri gelirken Kanlı Noel yaşanır. Bu gelişmeler Rum vatandaşlarının Türkiye'den sınır dışı edilmesi kararıyla sonuçlanır. Niko, bir sabah aniden, gözleri yaşlı bir şekilde İstanbul’u terk etmek zorunda kalır. Sema ise Yunanistan’a doğru yola çıkan otobüse yetişmeye uğraşsa da, nafiledir... Son bir kez göremez Niko'sunu. İki aşık birbirine ulaştıramadıkları mektuplar yazar ama kader onları ayrı taraflara savurmuştur artık. "Zaman devadır derler aşk acısına, oysa zamansızdır aşk, koşulsuzdur..." Bir gün Sema, Niko’nun Atina’da evlendiğini öğrenir ve kadere boyun eğip, bir aile dostunun oğlu olan Murat’la nişanlanır. Murat, Sema’nın önünde bambaşka bir kapı açar, onu Türk Havayolları’nın hosteslik sınavlarına girmesi için teşvik eder. Böylece Sema kabin memuru olarak uçmaya başlar. Atina’ya her indiğinde, telefon rehberlerinde Niko’yu aramaya devam eder. Artık ikisi de aile kurmuş olsa bile tüm gerçek aşıklar gibi birbirlerini sevmekten vazgeçmezler. "Asla karşılaşmasalar da, tesadüflerle teğet geçen anlar, hem onların hem de ailelerinin hayatlarının rotasını değiştirmeye devam eder yıllar boyunca.Yavaşça daralır çember, başladığı noktaya dönene ve kendi sonsuzluğuna doğru yeni bir tura başlayana kadar." Kader, yıllara meydan okuyarak günümüze taşınmış eski bir sevda hikayesinin yolunu, bu kez ayrılık noktasına gelmiş bir modern zaman ilişkisiyle kesiştirir. Kavuşmak mı yazılıdır kaderde yoksa ayrılık mı? Kolay mıdır ayrılmak, iki insan yıllar öncesinden yazgılıysa birbirlerine? Aşk Tesadüfleri Sever 2, bir kez daha tesadüflerin sonsuz aşka hizmet edişini anlatıyor. Tüm engellerin, savaşların ve savruluşların, üstesinden gelebilecek denli güçlü ve tesadüflerle örülü kadersel bir aşk hikayesiyle karşımızda..