Sezai camii kapısına bırakılmış bir bebeği sahiplenerek bir kız evlat sahibi olur.Kızın adını "ANDAÇ" (Yadigar) koyar. Kız büyüdükten sonra,çocukluk arkadaşı,kan kardeşi Yunus'un uyuşturucu bağımlısı oğlu Kenan Sezai'nin evlatlığı Andaç'a musallat olur. Kenan'ın Andaç'a karşı sorumsuzca davranışları Sezai ile Yunus'un gitgide aralarını açar. Kenan Andaç'ı dağa kaldırmayı planlar ve arkadaşları ile birlikte Sezai'nin evine baskın düzenler. Aralarında çıkan silahlı çatışma sonucunda Kenan Sezai'nin karısı Kadriye'yi , Sezai de Kenan'ı öldürür. Yine bu çatışma esnasında canını ve namusunu korumak için damdan atlayan Andaç, düşmenin tesiri ile yatalak kalır. Sezai ceza evindeyken yanında çalışan ırgatı Mehmet'in sevgisi ve yoğun ilgisi Andaç'ın düzelmesinde büyük katkı sağlar. Mehmet ile Andaç’ın aralarında birbirlerine karşı gizli bir sevgi bağı oluşur. Mehmet,Andaç tam düzeldiğinde Andaç’ı babasından ister ama Andaç'ın kendisinin gayrimeşru ilişkisinden doğan kızı olduğundan habersizdir.Bunu öğrenen Mehmet,Andaç’la aralarında hiç bir ilişki yaşanmasa da bu hatasını kabullenemez ve kendini asar.Gözü intikam hırsından başka birşey görmeyen Yunus’un kızı Türkan ise halen kardeşi Kenan’ın intikamını almanın planlarını yapar.Sezai’yi bir sokak arasında sıkıştırarak vurmak üzereyken köyün delisi Hışır’ın hışmına uğrayarak başaramaz.Yunus olay yerinden kızı Türkan’ı kaçırırken Sezai Yunus’u görür ve sinsi intikam planını Yunusun tertiplediğini sanarak,Yunus’un evini basar ve Yunus’u öldürür.Sonrasında intahar eder.Gözü mirastan başka bir şey görmeyen Türkan bir taşla iki kuş vurmuştur.