72. (YETMİŞİKİNCİ)
Film Özeti
Zehra Aksoy, İstanbul'da başarılı ama geçmişinde travmalar olan bir polis komiseridir. Bir anda, Ünye'de çözülemeyen bir dizi gizemli cinayeti araştırmakla görevlendirilir. İlk bakışta sıradan görünen bu olaylar, onu inanç ve akıl arasında gidip geleceği bir kâbusa sürükleyecektir. Olay yerine vardığında, korkunç detaylarla karşılaşır: boğazları yırtılmış kurbanlar, duvarlara yazılmış bilinmeyen bir dilde yazılar ve karnı yarılarak doğmamış bebeği çıkarılmış hamile bir kadın, Ebrar. Köylüler ve olayın tek tanığı olan İmam, bu ölümlerin ardında "musallat olmuş" bir "ifrit" olduğunu iddia eder. Zehra için bunlar, cehaletin ortaçağ hurafeleridir. Gerçek bir katil peşindedir. Ancak, Ebrar'ın tedavi gördüğü hastanedeki kayıtları inceledikçe ve olayların merkezindeki lanetli evin geçmişine dair ipuçları topladıkça, işin rengi değişir. Cinayetlerin kökeni, evi zorla elinden alınan bir kadın, Hasibe tarafından yapılan bir büyüye dayanmaktadır. Fakat büyünün bozulmasına rağmen varlık gitmemiş, aksine daha da güçlenmiştir. Zehra’nın kendi evinde de garip olaylar baş gösterir: kendiliğinden açılan musluklar, beliren kan izleri, duvarlardaki tehdit yazıları ve kabus gibi rüyalar... Akıl sağlığından şüphe etmeye başlayan Zehra, en sonunda gerçeği kabul etmek zorunda kalır: Peşinde olduğu şey, insan değildir. Bir ifrittir, bu varlık, kökeni bilinmeyen, "tanınmak" isteyen ve bu dünyada tutunmak için ölüm saçan bir iblistir. Artık her yer onun için bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Yardım için döndüğü Amir'i Arif ve İmam bile bu amansız varlığın kurbanı olur. Tüm mantıksal silahları işe yaramaz hale gelen Zehra, inançla bilimi birleştirerek son bir çaba gösterir, ancak İfrit ile yaptığı bu nihai yüzleşme, onun için beklediğinden çok daha korkunç bir son hazırlamıştır. Bir yıl sonra, "72. (Yetmişikinci)" dosyası, olaylardan habersiz yeni bir komiserin masasına kapanmamış bir dava olarak gelir. Lanet ise, bir sonraki kurbanını beklemektedir...
Değerlendirme ve Sınıflandırma Sonucu