Salih (43), geçmişte üniversitede okuduğu heykel bölümünü yarıda bırakmış, girişimde bulunduğu birçok işte başarıyı yakalayamamış, hayatında arzu ettiği düzeni kurmaya çabalayan fakat beceremeyen birisidir. Kardeşi Sezgin ve kız kardeşi Ayşegül’ün kocası olan Yıldıray’la birlikte babadan kalma oto tamirhaneyi işletmektedir. 6 yılı birlikte geçirdiği büyük aşkı Aysel’i terk etmiş ve hayatını düzene sokmak adına kız kardeşinin uygun gördüğü Sultan’la evlenmeye karar vermiştir. Bunun için ilk adımı atar ve ailesiyle birlikte Sultan’ı istemek için kız evine gider. Fakat o sırada Salih’in eski sevgilisi ve yüreğinin gerçek sahibi Aysel’den gelen telefon her şeyi bir anda değiştirir. Aysel arabasıyla uçurumun kenarında, düşmek üzeredir. Onu kurtaracak Salih’ten başka kimsesi yoktur. Salih bir çıkmazda kalır. Kardeşlerinin tüm engellemelerine hatta kendine rağmen Salih, yüreğine söz geçiremez ve tamirhanedeki eski, kendini bile çekemeyen çekiciyle Aysel’i kurtarmak için yola çıkar. Aysel (35), sıradan hayatı benimsemeyen, türlü belaların içinde kendini buldukça yaşadığını hisseden, sınırsız, deli dolu bir hırsızdır. Sağı solu belli değildir. Bir görünüp bir kaybolan, güvenilmez birisidir. Salih ve Aysel birbirlerine hiç benzemeyen, hiç anlaşamayan bir ikilidir. Fakat Salih, Aysel’e tarifsiz bir aşk duymaktadır, ona karşı güçsüzdür. Salih’in planı, gidip Aysel’i uçurumun kenarından kurtarmak ve birkaç saat içinde evine dönüp hayatına kaldığı yerden devam etmektir. Dönecek ve Sultan’la evlilik için hazırlıklara devam edecektir. Tabii ki işler Salih’in planladığı gibi gitmez. Ansızın çalan bir telefon işin seyrini değiştirir. Salih, arabanın Aysel tarafından çalındığını anlar. Aysel, arabanın bagajında bulunan tarihi eser heykeli teslim etmeyi kafasına koymuştur. Ucunda on milyon lira vardır. Oldukça komik hem talihli hem talihsiz bir yolculuk onları beklemektedir.