Troya'dan Gelibolu'ya Çanakkale'nin İki Savaşı
Film Özeti
M.Ö.3000 yılına uzanan geçmişi ile Troya Antik Kenti,iki kıtanın birleştiği yerde bulunmasının sağladığı coğrafi üstünlüğü,çağının ticaretinden aldığı pay,ticaret gemilerinin Boğaz geçişlerinde ödedikleri Gümrük vergileri dolayısıyla olağanüstü zenginliğe erişmişti.Troya savaşının cereyan ettiği M.Ö.1250 li yıllarda Akdeniz ticaretinin hakimi olan Akha'lar askeri olarakta güçlerinin zirvesinde bulunuyorlardı.Akdenizdeki ticari üstünlüklerinden sonra bakir olan Karadeniz'e açılıp,oradada ticari koloniler kurmak istiyorlardı.Fakat Çanakkale boğazı'nın hakimiyeti ve denetimi Troya'nın elinde idi ve ticaret gemilerinin geçişlerinden yüklerine göre gümrük vergileri alınmakta,ayrıca Troya'nın Beşike limanındada bekleme ücretleri bulunmaktaydı.Karadenizde ticari koloniler kurmak Akha'lara pahalıya malolacaktı.Bunun için Akha'lar Troya'yı yayılma siyasetlerinde engel olarak görüyor,Troya'ya saldırmak için bir bahane arıyorlardı.Troya Prensi Paris'in Sparta Kraliçesi Helen'i Troya'ya kaçırması Akha'lara bekledikleri fırsatı vermişti. 10 yıl süren Troya savaşında Tahta At hilesi ile ele geçirilen Troya yerle bir edilir.Yıldız gibi parlayan Kentin bütün zenginlikleri yağmalanır,erkekleri kılıçtan geçirilir ve Troya'lı kadınlar Akha'lar tarafından köle ve odalık olarak paylaşılır.Fakat kısa bir müddet sonra kuzeyden gelen ve demir silahlar kullanan Dorlar tarafından başta Miken kenti olmak üzere bütün Akha kentleri aynı akibete uğrar ve Miken medeniyeti son bulur.Troya savaşından binlerce yıl sonra Çanakkale toprakları yine kanlı bir savaşa sahne olmaktadır. Bu savaş 20. yüzyılın büyük paylaşım savaşı olan Birinci Dünya Savaşıdır. İngiliz ve Fransızların başını çektiği Müttefik güçler savaşın başında Rusya Çarlığına yardım yolunı açmak ve Osmanlı'yı savaş dışı bırakıp bilahare Topraklarını aralarında pay etmek için Çanakkale boğazına dayanırlar.İngilizler Troya'yı yakıp yıkan (bebeklere bile acımayan,ifade İlyada destanında Sparta kralı kardeşine hitabında geçer.) zalim Miken Kralı mağrur Agememnon'un adını bir büyük zırhlılarına vermişlerdir.Zaferden emin gözükmektedirler.18 Mart 1915 te Çanakkale boğazını geçmek için genel saldırıda bulunan Müttefik donanma üç büyük zırhlısını kaybeder.Birçok zırhlıları ağır yara alır ve Çanakkale'nin denizden geçilemeyeceğini anlarlar. 25 Nisan 1915 te Türk Tabyalarını susturıp Boğazı rahat geçmek için Kara harekatını başlatırlar.Gelibolu'nun kilidi durumundaki Kocaçimentepe ve Conkbayırına doğru ilerleyen Anzak Kolordusuna karşı Yarbay Mustafa Kemal 57.Alay'a "ben size taarruz değil,ölmeyi emrediyorum......." emrini verir.Donanmanın büyük ateş desteği ile ilerleyen Anzak Kolordusu 57. Alay'ın olağanüstü hücum'u sayesinde sahile kadar püskürtülür.İngilizler Troya'nın ele geçirildiği Tahta At hilesinin benzerine,River Clyde adlı kömür gemisine yerleştirdikleri 2000 i aşkın seçkin İngiliz askerinin ani bir baskınla Ertuğrul koyundaki Mevzileri ele geçirip,Türk savunmasını çökertmek için başvururlar.Fakat koyu savunan 26.Alay'ın 10.Bölük'ü ve özellikle 1.Takım ve komutanı Ezine'li Yahya Çavuş'un mevzisinde 12 saat Destansı direnişi karşısında İngilizlerin ani baskın şeklinde gerçekleştirmek istedikleri Truva Atı planıda fiyasko ile son bulur. Sonuçta;Çanakkale Deniz ve Kara Muharebelerinde yenilmez sanılan dönemin iki büyük süper gücü ve Müttefikleri Tarihte emsali az görülen büyük bir yenilgiye uğrar ve Çanakkale Muharebeleri kesin Türk zaferi ile sonuçlanır.