Trabzon’dan ve Trabzonspor’dan nefret eden Sinan öğretmenin aradan geçen bir sene sonunda Trabzon’da iki sene daha kalmak istemesi, tribün arkadaşı ve kendisi gibi hasta Fenerbahçeli Erdal’ı cesaretlendirir; Erdal, Fenerbahçe forması ile maç seyretmek için Trabzon’a gelir. Erdal’ı sarı lacivert formasıyla görüp ilk şoku atlatan iki sülalenin üyeleri bunu evire çevire döverken Erdal, “Durun, Sinan öğretmenin kankisiyim der.”  Mısır ekenler ve Fındıkidenler Erdal’ı, Sinan öğretmenle yüzleştirmek için Yeşilalan’a getirirler. Sinan öğretmen, kankasını sevinçle karşılar ama Erdal o sırada yıldırım aşkla Fındıkdiken sülalesinden Yasemin’e vurulmuştur. “Onsuz bir hayat düşünemiyorum” demektedir.  Sinan şoktadır, "Bu kız silahla gezen, fanatik Trabzonsporlu biri, sana ondan yar olmaz” dese de Erdal’ı vaz geçirtemez bu sevdadan.  İşler karışık bir hal almıştır; çünkü Gülsüm’ü Orhan’a verdikleri için “Şimdi kız alma sırası bizde, yani bende” diyerek Gülsüm’ü istemeye kalkan Mısırekenler’den Uğurcan’a bir rakip çıkmıştır.  Erdal kız istemeye Sinan öğretmen ile gelirken Uğurcan da Fatih ve Cemil ile aynı anda giderler. Fındıkdikenler biraz düşünelim der ve iki tarafı da sepetlerler.  Uğurcan, Yasemin’i alamadığı için sinirlenir ve diğer kardeşlerini razı edip Gülsüm’ü Orhan’dan geri alalım der. Orhan nikahlı karısını tekrar kaçırmaya kalkar.  Yasemin’in, ailesine bile söylemediği İskender adında bir sevgilisi vardır. Kendisini zorla evlendirmek isteye Fındıkdiken sülalesinin erkeklerini protesto etmek ve Uğurcan ile Erdal’la dalga geçmek için bir yarışma düzenler. Kazanan beni alır, der. Yarışma berabere sonuçlanır.  Bütün köy Yasemin, Erdal, Uğurcan ve Gülsüm ile Orhan olaylarıyla çalkalanırken Yasemin sevdiği İskender’le birlikte kaçar.