Bir baltaya sap olamadığı için sevdiği kız olan Meltem ile evlenemeyen Onur. Muhtar dayısının felç kalmasıyla mahalle muhtarlığına zorlu oturur. Mahalle halkı ve esnaf bu durumdan rahatsız olsada, Onur ve arkadaşları muhtarlıkta kalabilmek için her şeyi yaparlar. Onur aynı zamanda mahalleye yeni taşınan kendinden yaşça küçük Talat’ı yanına alır ve bir yandan da ona hayatı öğretmeye çalışır.Kaymakamlıktan gelen Memur Mümtaz enselerinde bir nefes gibi gezmektedir. Onur her yolu deniyor, muhtarlıkta kalma uğruna mahalledeki okulu baştan sona yeniliyor ama yine de mahallelinin onayını alamıyordur. Onur’un muhtarlıkta kalmak ve Mümtaz’ı alt etmek için yaptıkları yavaş yavaş tam ters etki yaratarak O’nu bencil durumuna düşürür. Onur her şeyle ve herkesle savaşmaktan yorulur. Önce mahalleli sonra kendi arkadaşları Onur’a sırt çevirir. Tek güvendiği adam, yetiştirdiği Talat Bey’de Onur’a sırt çevirip hatta bir de Onur’un karşısına Muhtar adayı olunca Onur yalnız kalır. Asıl mutluluğun makam mevki olmadığını anlayan Onur, her şeyden vazgeçip bir sabah hiçbir şey olmamış gibi eski hayatına döner. Yine mahalle köşesinde takılan mutlu Onur olmuştur. Hırslarından kurtulduktan sonra görür ki O’na sırt çevirenler O’nu affetmiş, her şey güzel olmuştur. Onur artık bilir ki hayatındaki tek düşman kendisidir. Hırs ve tamah insanı yiyen ve düşmanı karşıdaki görmeni sağlayan şeylerdir.