Yusuf ve Leyla birbirleriyle geçinemeyen yaşlı bir çifttir. Bu geçimsizlik hali onların bir tür yaşam tarzıdır. Bir karayılan Leyla’nın peşinden ayrılmayınca Yusuf, köylerde bir Anadolu efsanesi olarak anlatılan hayvanların insanlara aşık olmasına inanır fakat önem vermez. Leyla çocukluğundan itibaren köy yakınlarında çıkan Acısu isimli pınar suyundan başka su içememektedir. Yusuf günaşırı bisikletiyle Acısu’dan su getirir. Bir gece Yusuf’un su getirmeyi unutması üzerine yine tartışırlar. Yusuf suyu ertesi sabah getireceğini söyler ve uyurlar. Leyla o gece ölür. Ertesi gece Yusuf uyuyamaz. Yusuf artık uyuyamamaktadır. Karısının son isteği, Acısu’dan su getirmek kaldırılması güç vicdanî bir yük halini alır. Önce Acısu’dan su getirip mezarını sular. Sonrasında bir takıntı halinde her gün eve su getirmeye devam eder. Artık her şey Yusuf’a karısını hatırlatmaktadır. Karısının beslediği hayvanları o beslemeye başlar. Leyla’yı göremeyen yılan artık avlunun yakınlarında görünmeye başlar. Fakat Yusuf’un yaşayabilmesi için karısının öldüğünü kabullenmesi gerekmektedir. Yılanın peşine düşer ama bir türlü yakalayıp öldüremez. Yusuf için yılanı öldürmek isteği artık yılanın peşinde olma isteğine dönüşür. Sırt kaşıntıları iyice artmıştır. O da çözümü bir sırt kaşıma çubuğu almakta bulur. Yusuf ilk defa yalnız kaldığının farkına varır. Dolayısıyla yılanın peşinden gitmeye, onunla yaşamaya devam eder. Ama bunu bir türlü kabullenmez, öldürmek istediğini zannetmektedir hala. Çocukluk arkadaşı İbrahim’in yol göstermesiyle atmaca avına çıkar ve uzun uğraşlar sonucu bir atmaca yakalarlar. Uzun süre atmacayı eğitir, bu eğitimde tehlikeler atlatır ve sonunda atmacayla kara yılanı yakalar. Fakat o an öncesi geçirdiği kaza sebebiyle kan kaybetmiştir ve bayılır. Onun halinden şüphelenip peşine düşen uzun yıllardır küs olduğu kardeşi Süleyman atmacayı, yılanı yakalamış bir şekilde Yusuf’un yanı başında görünce yılanın başını ezip öldürür. Leyla’nın beslediği hayvanlar evin bahçesini iyice mesken tutarlar. Süleyman, Almanya’daki yeğeni Hediye’ye babası Yusuf’un durumunu haber verir. Kızı babasını görmek için Samsun’a gelir. Yusuf, karısının susuzluğunu giderip son bir kavga etmeden uyuyamayacaktır.