Kenan, evli ve bir kız çocuğu babasıdır. Kenan, 3-4 günlük iş seyahatine çıkar ve döndüğünde kızının doğum günü partisine son anda yetişir. Parti güzel geçer ve gün sonlanır. Kenan birkaç gündür evde olmadığı için ailesiyle ufak bir özlem giderdikten sonra yatağına yatar ve uyur. Kenan’ın hayatında, geldiği günle birlikte başlayan bir takım gariplikler olmaya başlar. Bu gariplikler halüsinasyon tarzı şeylerdir. Kenan ilk etapta bunların yorgunluk ve yoğun iş temposundan olduğunu düşünür ve durumu önemsemez. Olaylar gittikçe daha da tırmanmaya ve Kenan’ın hayatını olumsuz yönde etkilemeye devam eder. Kenan’ın gördüğü şeyler halüsinasyon olmaktan çıkıp korkunç bir hal almaya başlamıştır. Kenan bu olaylardan sadece yakın arkadaşı Burak’a bahseder. Burak’ın da desteğiyle önce bir psikoloğa ve ardından da psikoloğun yönlendirmesiyle bir din adamına gider. Din adamı halüsinasyon olarak gördüğü şeylerin aslında halüsinasyon olmadığını ve Kenan’a doğa üstü varlıkların musallat olduğunu söyler. Yaşanılan olayların nedenini merak eden Kenan öğrendiği şey karşısında adeta şok olur. Aslında olayların başlangıç noktası Kenan’ın iş seyahatindeyken alkolü fazla kaçırdığı gece yaptığı çok yanlış bir şey ile her şey Kenan’ı geri dönülmez bir karanlığa sürüklemiştir. Kenan bu olaylar karşısında tek başına kalıp tek başına yüzleşmek zorunda kalacaktır.