Küçük oğlu Mehmet için gelin adayı arayan bir annenin, yıllar önce istemeyip büyüyle büyük oğlundan ayırdığı gelini Nara’nın kendisine bir kız önermesiyle başlar hikaye. Eski gelininin bu önerisini kabul etmesindeki sebep ise, Nara’nın da büyü ile onları kontrol altına almış olmasıdır. Kızı görmeye; dayısı Mehmet, anneannesi Melahat’i ve annesi Fidan’ı götüren Gaffar genç ve sorgulayıcı bir karakterdir. Gaffar, kızın köyüne girdikleri an itibariyle tuhaf şeyler görmeye başlar. İsminden dolayı büyüden etkilenmemiştir. Kumburgazlı ailesinin hüküm sürdüğü bu terk edilmiş köyde cinler tüm köyü hakimiyeti altına almıştır. Gaffar irdelemeye başlar ve git gide tehdit büyümektedir. Yardım aldığı Muhammet Hoca bile bir noktada güçsüz kalıp eski hocası Salih’ten yardım alır ve o düğüne engel olurlar. Bu arada ansızın ortaya çıkan Gaffar’ın teyzesi Zeynep her şeyin başlamasına sebep olan kişiyken, pişman olmuş ve kendi hazin sonunu hazırlamıştır. Büyüden etkilenen günahsız Fidan ve Mehmet kurtulurken, Melahat çarpılır. Köy temizlenmiştir. Fakat 1980 yılında köyü arındırdığını sanan çoban Şehmus bunu yapamamışken, acaba cinler gerçekten bu insanları rahat bırakmış mıdır?...