Didem’in babası OSMAN kabadayı bir adamdır. Nakliye şirketi vardır, zengin bi-ridir. Yoksul bir gençken kabadayılığıyla sivrilmiş, sonra ticarette başarılı olmuş, gele-neklerine bağlı bir adamdır. Kızına çok düşkündür. Hayatta bir tek kızının mürüvveti-ni ve doğacak torunlarını istemektedir. Didem düğünden kaçınca deliye döner. Namu-su ve itibarı zedelenmiştir. Bu yüzden kızının peşine düşer. Didem babasını çok sever. Hayatı düşünmeden yaşar. Üniversiteden mezun olunca bir iş kurmayı, yakışıklı ve zengin bir adamla evlenmeyi baştan kafaya koymuş-tur ve düğüne kadar gerçekten ne istediğini kendisine hiç sormamıştır. Hakan zengin ve yakışıklıdır, havalıdır, kendisi gibi üniversite mezunudur. Başta bunları yeterli görmüş ama balayı konusunda Hakan ile tartıştıktan sonra düğün salonunun tuvale-tinde aklı başına gelmiş, birden kaçmıştır. Gelin arabasıyla geldiği için orada arabası yoktur. Gizlice çıkmış, koşarak kaçmıştır. Yoldan geçen taksinin önüne çıkar ve biner. “Basabildiğin kadar bas, beni hemen uzaklaştır” der. Böylece macera başlar.