Yaşıtlarına göre etrafındaki her şeye aşırı bir merak duyan 8 yaşındaki Çelebi’ye ismini dedesi vermiştir. Çelebi merakı sebebiyle sürekli tehlike atlattığı için bir ölçüde annesi babası ve hatta küçük kardeşinin sürekli takibatına uğramaktadır. Ailesini çok sevdiği halde dur durak bilmeyen enerjisiyle onları canından bezdiren Çelebi için dedesi Semavi hem zevkli hem de eğitici bir faaliyet planlamaktadır. Emekli makine mühendisi Semavi Dede hem âlim hem de arif bir zattır. Yaşı yetmişi geçtiği halde evinde yaşadığı kızı Pakize’nin ısrarlarına rağmen bütün gün çalışır durur. Belli ki kendisindeki aşırı merak torunu Çelebi’ye de sirayet etmiştir ve torunu bazen kendini tehlikeye atmaktan çekinmemektedir. Semavi Dede torunları için bir karavan tasarlamıştır ancak henüz yapım aşamasındadır. Çelebi’nin tesadüfen karavanı görmesiyle macera başlar. Semavi Dede seyahat etmeyi çok sevdiği halde işleri sebebiyle gezememiştir. Kendine mavi bir karavan satın almış ancak evlerinin arka bahçesinde kullanılmadan kalmış olan karavan adeta hurdaya dönmüştür. İlk torununa Çelebi ismini vermek ister, bol bol gezsin diye. Ona göre isim bir duadır, kabul olur veya olmaz. Çelebi için kabul olmuştur. Yerinde duramayan bu çocuğun aklı da seyahat halindedir. Bu nedenle Semavi Dede sorumluluk hisseder ve onu eğitirken eğlendirecek bir karavan tasarlar. Maksadı bütün çocukları saplandıkları sanal âlemden çıkarıp dış dünyayla temas ettirmektir. Bu nedenle karavanı kimsenin akıl sır erdiremeyeceği özelliklerde tasarlar. Semavi Dede ile torunu Çelebi dünyanın dört bir tarafını gezerken karavan arka bahçede, içini otlar bürümüş bir hurda araç görünümündedir. Mavi Karavan, Semavi’nin ülkesi için de tasarladığı bir araçtır ancak kötü niyetli kişilerin eline geçmesinden korktuğu teknolojiyi, hizmet ettiği kuruma teslim etmeden önce tecrübe etmesi gerekmektedir. Bu nedenle Mavi Karavan şimdilik dede ile torunun büyük sırrıdır.