1964 yılında, dönemin şartları doğrultusunda Kıbrıs’a bir askeri harekât düzenlenmemişti. Her ne kadar birkaç deneme yapılmak istense de özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin yoğun baskıları neticesinde yarı yoldan geri dönülmüştü. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs’taki Türk kardeşlerinin feryatlarına kulak tıkamıyor elinden gelen her türlü yardımı yapmaya çalışıyordu. Özellikle hava saldırıları bu yardımın önemli bir bölümünü oluşturmaktaydı. Dönemin modern savaş uçakları zaman zaman Kıbrıs semalarında boy gösterip Türk köylerine saldıran Rumların kâbusu oluyordu. 8 Ağustos 1964 tarihinde Eskişehir’den Kıbrıs’a, dörtlü kol komutanı olarak Cengiz Topel gönderildi. Topel’in kullandığı F-100 uçağı yerden isabet alarak düşürüldü. Ancak deneyimli bir pilot olan Topel paraşütle atlamayı başarmış olsa da iniş yaptığı yerde çok sayıda Rum bulunuyordu. Üzerindeki beylik silahıyla son kurşununa kadar savaşsa da Rumlar tarafından esir alındı. Türk silahlı kuvvetlerine ait bilgileri vermesi istendi ancak o hiç konuşmadı. Televizyonda Türkiye’yi küçük düşürmek için konuşması istendi ama o bunu reddetti. Vahşice yapılan işkencelere kalbi daha fazla dayanamadı ve tek kelime bile etmeden hayata gözlerini yumdu. Yapılan insanlık dışı işkenceler sonucu öldüğü, otopsi raporunda açıkça anlaşılmaktaydı. Kıbrıs'taki ilk Türk hava harp kaybı olan Cengiz Topel'in hastanede öldüğü açıklandı, ancak naaşı ısrarlı girişimler sonucu 12 Ağustos 1964 tarihinde Rumlardan alınabildi. Şehit pilot kahramanlığın, onurun, vatan sevgisinin, fedakârlığın ve inancın kelime anlamından çıkıp onda vücut bulmuş halidir.